Yazma Eser Şahsi ve Muhteremdir

Esasen edebiyat tarihi içinde klişe halini almış bir sözü; Servet-i Fünun kadrosundan Şahabettin Süleyman’a atfedilen “sanat şahsi ve muhteremdir” vecizesini, koleksiyon kültüründe, kitap koleksiyonu oluşturmanın bir üst basamağı olan yazma eser toplama ve bunların koleksiyonunu yapmanın anlam dünyasını algılamamız için dönüştürerek yazıya başlık yaptım. Şüphesiz yıllardan beri Entel Bülten okurları şu ya da bu biçimde …

Yazma Eser Şahsi ve Muhteremdir Devamını Oku »

Lapis Lazuli

Bildiğiniz gibi matbaanın icadından önce Batı’da kitap üretimi manastırların omuzlarındaydı. Manastırlarda el yazısı güzel olan keşişler imtiyazlı bir grup olan kâtipler arasına katılır ve güneşin doğuşundan batışına kadar kütüphanedeki kitapların kopyalarını çıkarırlardı. Bu kâtiplerin tümünün erkek olduğu kanısı tarihçiler arasında yaygınken geçtiğimiz hafta Orta Çağ tarihçilerinden tutun kitap meraklılarına kadar herkesi heyecanlandıracak bir keşif kadınların …

Lapis Lazuli Devamını Oku »

Tabu

Yaklaşık iki yıl kadar önceydi. Ara ara haberleştiğimiz Amerikalı dostum gecenin ilerleyen bir saati bir mesaj gönderdi: Beni arayabilir miydi? Saat farkını biliyordu, önemli olmalıydı. Koleksiyoner sabretmeyi bilse de, öyle kolay kolay, bir şeylerin olduğunu sezmişse, bekleyemez. Ben aradım. Havadan sudan, yeni ayrıldığı sevgilisinden bahsettikten sonra bizim için esas heyecan verici konuya geldi. “Bak Seçkin” …

Tabu Devamını Oku »

Sahafkent

Haklısınız; bu işin cılkı çıktı. Doğru dürüst göndereceksen, bir düzene girecekse girsin, yoksa yeni yılda işimize, keyfimize bakalım diyorsunuzdur. Mazeretimiz çok, hepsi muteber olmasa da. Son bir hamle ile kalkışıyoruz. Arayıp soran, merak eden, özleyen, cesarete getirmeye kalkan, teessüflerini bildiren herkese teşekkürler. Bir seyahat ve tatil önerisi ile başlayalım:  İskoçya’da Wigtown diye bir yer varmış. Sahafkentlerden biri. …

Sahafkent Devamını Oku »

Ateş

Gürültüleri artmıştı, daha da kalabalık olmalılardı şimdi. Alevler her yerdeydi artık. Birileri birilerine bağırıyordu. Metin! Behçet! Nesimi Abi! Duman… Seslenecek oldum, yersizdi. Öksürükler, hırıltılar… Nefes alamıyordum. Burun deliklerimi iki elimle kapattım. Bir merdiven basamağına sinmiştim. Zehirlenmiş bir köpek gibi tir tir titreyerek ölecektim az sonra. Ayaklanacak oldum. Ne yapabilirdim? Öksürük durmuyordu. Uyuşma başlamıştı çoktan. Behçet’e …

Ateş Devamını Oku »

Ferdinand

Yok artık çocuk kitabı da yasaklanır mıymış demeyin. Hem de aynı zamanda hem Hitler ve hemi de Franco tarafından. Hemi de bir dövüşçü boğanın hikayesi. İnanmazsanız ya anlatalım ya da kitabın ismini verelim okuyunuz. Efenim, Fernando isimli boğa dövüşten savaştan hoşlanmayan kırlarda dolaşmayı, çiçekleri koklamayı seven bir boğadır. Diğer boğalar gibi kırmızıya saldırıp dövüşten kaçınmaktadır. Diğer …

Ferdinand Devamını Oku »

Bir Efemera, Bir Anı

29 Ekim 1938 tarihli ‘İzci Yemek Karnesi’ bana bir anıyı anımsattı, sizlerle paylaşmak istedim: Hıfzı Topuz anlatıyor: Cumhuriyet’in 15. yılı, yani 29 Ekim 1938… Atatürk’ü görmek heyecanıyla izci olarak Ankara’ya gitmiştik. Türkiye’nin belli başlı okullarından gelen izci toplulukları oradaydı. Her gün provalar yapılıyordu. Akşamüstü de sokaklara dağılıyor, yeni yeni gelişmekte olan Yenişehir’in caddelerini arşınlıyorduk. En …

Bir Efemera, Bir Anı Devamını Oku »

2001: Bir Uzay Macerası

Geçtiğimiz günlerde medar-ı iftiharımız yönetmen Nuri Bilge Ceylan, Cumhuriyet gazetesine verdiği bir röportajda sürreal detayların filmi daha gerçekçi kıldığını belirtmiş. Öyleyse bugün ben de sizlere sürreal olabilecek bir hikayeden bahsedeyim. Efendim, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde (aslında tam olarak 1964 yılında), genç aktör Keir Dullea, Otto Preminger’in rejisörlüğünü yaptığı “Küçük Kız Kayboldu” adlı filmde …

2001: Bir Uzay Macerası Devamını Oku »

Türkiye’nin Hemingway’ı

Gece telefon çaldı, eski bir arkadaş arıyor. ‘ Halikarnas Balıkçısı’nın bana İngilizceye veya Fransızcaya çevrilmiş bir kitabını bulabilir misin, acil? Almanca da olur.’ Buyrun bakalım! Referans sitelere bak, iyi bilen esnafa, meraklısına mesaj at, sırnaş. Google Mogıl, ara; yok. Yahu nasıl olur derken arkadaşım tekrar aradı, ‘Nasıl olur arkadaş! Bu adam Türkiye’nin Hemingway’ı değil mi? Bu adam çevrilmeyecek …

Türkiye’nin Hemingway’ı Devamını Oku »

Kavgacı Piliçler

Geçenlerde bir efemerasever dostum ile aramızda şöyle bir telefon diyaloğu gerçekleşti: -Selam Serhat -Selamlar Abi -Ya sende şu Kavgacı Piliçler ile ilgili bir efemera vardı, hala duruyor mu ? Lazım oldu. -Var abi. Hatta İki tane var, hem eskisi, hem yenisi ! -Ha öyle mi ? Peki ikisini de gönderir misin ? -Hemen gönderiyorum Abi …

Kavgacı Piliçler Devamını Oku »

Shopping Cart
Scroll to Top