”Bu Şehr-i İstanbul ki” Kitap Tanıtımı

SEVGİ VE SAYGI İSTİYORUM Ya da nafile cemiyetler tarihi 1945 yılında sıcak bir haziran günü. Profesör doktor Zeki Zeren, Kadıköy’ü, Bahariye caddesindeki evine gitmekte. Yolda yine kendisi gibi doktor olan bir arkadaşıyla (İhsan Karlıklı) karşılaşır. Bu sinirli dost derdini anlatmaya başlar: “Azizim, yeni yaptırdığım yazlık keten elbisemi bugün ilk defa giymiştim, sokakta giderken bir evin …

”Bu Şehr-i İstanbul ki” Kitap Tanıtımı Devamını Oku »

Bile Bile

Bir DeLorean ve ben. 1950’lerin İstanbul’una gitmişiz dün gece. Genç denebilecek bir yaşta kaybettiğim dedem vatani görevini yaptığı Sepetçiler Kasrı’nın yatakhanesine çıkıyor ahşap merdivenlerden. Babam yedi sekiz yaşında, annem henüz doğmamış. Dutluklar, çalılar, kelebekler yerli yerinde. Herkes geride kalan ve tüm şehri haftalarca karlar altında bırakan kara kışı konuşuyor hâlâ. Bir adam -Beylerbeyi civarlarında oturur- …

Bile Bile Devamını Oku »

Bir Shakespeare Okuru Olarak Milton

(Folger Library’nin Fisrt Folio koleksiyonu. 82 kopyayla dünyanın en büyük First Folio koleksiyonlarından biri, günümüze kadar gelen kopyaların üçte birine sahipler.) Bu hafta sizlere geçtiğimiz haftalarda bulunan ve edebiyatla ilgilenenler için oldukça heyecan verici bir kitap kopyasından bahsedeceğiz: Shakespeare’in Fist Folio’sunun John Milton’a ait olduğu ve onun tarafından üzerine not alındığı düşünülen bir kopyası bulundu. …

Bir Shakespeare Okuru Olarak Milton Devamını Oku »

Sahaflar ve koleksiyonerler için dönemlere göre algılar da değişti mi?

     Geçtiğimiz günlerde aradığım iki Osmanlıca eser için telefonlaştığım Ankara’lı sahaf dostum Cantürk Coşkun ile hasbıhal ederken, koleksiyonerin kitaplara ulaşmasında Sahaf olgusunun önemi bir kez daha gündemimize gelmişti. Cantürk Coşkun, Ankara Sahafları’nın duayenlerinden Merhum Ethem Coşkun’un oğlu olduğundan, kitap-insan ilişkisi kapsamında nice hatıralara tanıklık etmişti. Bu hatıralar yumağında zaman zaman da izlenim ve yorumlarını kaleme almış, yazıya dökmüştü. Telefon muhabbetinin …

Sahaflar ve koleksiyonerler için dönemlere göre algılar da değişti mi? Devamını Oku »

II. Ramses’in Pasaportu

Bilmeyenler çoktur. Entel Bülten’in (kendince tayin edilmiş) başyazarı, geçmişinde orta doğu ülkelerinde zaman harcamış, askerlikten yırtmak İçin en az 1 yıl şartı ile Suudi Arabistan’a gitmiş, sonra dönmeyi becerememiş 8-9 yıl sağda solda sürtmüş biridir. Askerliğini 56 gün yapmış, yanında 20 bündoyçe mark savunma bakanlığı bütçesine katkıda bulunmuş, sonradan 10 bin marka düşmüş olan bedeli …

II. Ramses’in Pasaportu Devamını Oku »

Esirgeyen Gökyüzü

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Cezayir’in bir ucundaki dağlık bir bölgede bir kabilede adları Utka, Mimuna ve Ayşa olan üç kız yaşarmış. Gün gelmiş, bu üç kız kısmetlerini aramaya M’Zab kentine gitmişler. Para kazanmaktan daha çok istedikleri bir tek şey varmış: Çölde çay içmek… Kızlar kafelerde dans ederek geçinmeye çalışıyormuş ama kentin erkekleri hem …

Esirgeyen Gökyüzü Devamını Oku »

Orta Çağ’da Eğitim

Efendim, bildiğiniz üzere iki hafta evvel okullar açıldı. Kendisinin ya da çocuklarının telaşesini atlatanlar ya ilk Pazartesi ansızın içine düştükleri trafikten ya sosyal medyada söylenenlerden ya da bu yazının yazarı gibi hemen yanı başındaki okulun sabah yedide çalan zilinden ve bahçesindeki çocukların ağlamalarından dolayı bir şekilde telaşenin içine düştüler. Bu yazı, aslen okulların açıldığı ilk …

Orta Çağ’da Eğitim Devamını Oku »

Cam Şişenin Kısa Tarihi

Hakan Kabasakal     Günümüzde şişe üretmek için metalden seramiğe, camdan plastiğe kadar genişleyen zengin bir ham madde yelpazesine sahip olsak da, başlangıçta elimizdeki seçenekler sadece cam ve toprakla sınırlıydı. Üstelik kadim ustaların şişe ve benzeri kapları yaparken kullandıkları bu kısıtlı ham maddelerin saflığı, günümüzde kullanılan arıtma teknolojileriyle saflıkta neredeyse mükemmelliğe ulaşan ham maddelerin yanına …

Cam Şişenin Kısa Tarihi Devamını Oku »

Koleksiyoner ruhu mu? Para kazanma amacı mı?

Yıllarca evvel Üsküdar sahilde bir çay bahçesinde kitapsever ve koleksiyoner olmanın ötesinde tekke musikisini en iyi bilen üstadların başında gelen rahmetli Nezih Uzel ile oturup kitaplardan, koleksiyonlardan konuşmuştum. Bugün o sohbetin hatırasını hatırlarken, yazıma konu olan detay da kendiliğinden oluşuverdi. Evet, neden koleksiyon yapıyoruz? Kendi payıma bir takım farklı konulara duyduğum yakın ilginin yansıması olarak, …

Koleksiyoner ruhu mu? Para kazanma amacı mı? Devamını Oku »

Arkadaşlar

Üçümüz de yurtta kalıyorduk. Biri Ankaralıydı, yurda hak kazanmış çalışkan bir çocuktu, hafta sonları eve gider, hafta içi üniversitenin dışına çıkmazdı hiç. Diğeri taşralıydı. İki yan odamda kalıyordu, o da gayet iyi bir talebeydi, malum dershanede okumuş, burslu Bilkent’i kazanmıştı. İkisi de saf Anadolu çocuklarıydı, dindar ve içten. Biri uzak akrabamdı, kapıyı çalmış, ismimle beni sormuştu. “Hayırdır?” …

Arkadaşlar Devamını Oku »

Shopping Cart
Scroll to Top