Mars’a Bakış

Geçen yazımda büyük yeğenimin on iki yaşında olduğu yazmam evde küçük bir infiale sebep oldu çünkü kendisi aslında on iki değil, on dört yaşındadır. Hepiniz bilirsiniz, o dönemlerinde insanlar bu mevzuyu bir gurur meselesine dönüştürebiliyor ve bizimkisi için de durum pek farklı değil. İzmir’de yaşayan bu genç adam bir süredir sınıfından bir kıza aşıkmış, onun …

Mars’a Bakış Devamını Oku »

Sırlı Bir Kitap Dostu: Albay Selahaddin Alpay (1910-2001)

Sanırım 1998’in başlarındaydı. Bir Cumartesi günü Beyazıt’a, Sahaflar Çarşısı’na uğradığımda, her zaman olduğu gibi İbrahim Manav bey’i ziyaret etmiş idim. Hoş beşten sonra kendisine bir kitap sordum: Bosnalı Abdullah Efendi’nin Füsus Şerhi. İbrahim bey, bu eserin iki baskısı olduğunu, ilk tab’ının Bulak Matbaası’nda ikinci baskının da İstanbul’da yapıldığı bilgisini verdikten sonra, “çok zor bulunur Bulak …

Sırlı Bir Kitap Dostu: Albay Selahaddin Alpay (1910-2001) Devamını Oku »

Miro

24.07.19. 01.52. Bugün (aslında şu an gece demeliyim) size eşimin halk oyunları oynayan yeğeninin hüsranla bitmiş ilk aşk macerasından, Weegee lakaplı Arthur Fellig’in 1943 tarihli Mars’a Bir Yolculuk isimli fotoğrafından, bir teleskopla uzayın derinliklerine de baksa insanın aslında kendine baktığından, dün gece Kalamış’ta Sinematek/Sinemaevi’nin gösterimini yaptığı The Kid’den ve filmin başrolündeki çocuk oyuncu Jackie Coogan’dan …

Miro Devamını Oku »

İstanbul Beyefendisi Bir Koleksiyoner: Şevket Eygi

“Dünyanın en büyük havaalanları, köprüleri, tünelleri, yat limanları bizdeymiş. Efendi, bu edebiyatı bırak da, dünyanın en güçlü ve vasıflı okullarından, kütüphanelerinden, kültür ve sanat merkezlerinden bahs et bana.” (Şevket Eygi 1933-2019) Marx’ın bir sözünü hatırlıyorum; “İnsani olan hiç bir şey bana yabancı değildir” diye. Bir Latin özlü sözünden dönüştürülmüş bu vecize, kitaplar ile hayatı boyunca ünsiyeti (karşılayacak yeni kelime …

İstanbul Beyefendisi Bir Koleksiyoner: Şevket Eygi Devamını Oku »

Lumummba

Şimdi, bu başlık ilk defa duyan bazıları için ‘hopaşinanay, zımtrinay, tinanay, tinanay’ ya da ‘Hülooğgğg’ kıvamında gelebilir. Bu arkadaşlara Bodrum veya Alaçatı civarında, bir gece kulübünde (veya bir kaç kapı yaparak) hatta, sabaha doğru işkembe çorbası uygundur…  Başlıktaki kelimelere çok yıllar önce bir Tenten  macerasında rastlamıştık. ‘Tenten Kongo’da’ isimli olsa gerek. Tenten her zamanki ekürisi ile …

Lumummba Devamını Oku »

Haftanın Kütüphanesi: Eşekli Kütüphane

Bu haftanın kütüphanesi 1940’lı yılların Türkiye’sinden. Bu hikayeyi muhakkak bir çoğunuz duymuştur ancak geçen hafta gezen tekne kütüphaneden bahsedince dayanamadık ve eşekli kütüphaneye Entel Bülten’de yer açmaya karar verdik. Hikaye 1943’te Mustafa Güzelgözadlı genç bir memurun Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne atanmasıyla başlar. Köylülerin kütüphaneye uğramadığını fark edince bir eşek aldırır, sırtına iki adet üstünde “Kitap …

Haftanın Kütüphanesi: Eşekli Kütüphane Devamını Oku »

Geyikli ve Zürafalı Bir İzin Yazısı

Malumunuz geçtiğimiz hafta yazmıştım, yaz geldi ve hatta geçiyor, bu vesileyle biz de, ailecek kendimizi bir Yunan adasına mı atsak diyerek Şengen vizesine başvurmuştuk. İkitelli’nin dumanlı bacaları arasından (ofisim tam pik dökümcülerin karşısındadır) kısa bir süre için de olsa kurtulup bir süreliğine bir ada havası almak için şimdi yollardayım. Yollardayım derken, eşim ve biri yedi …

Geyikli ve Zürafalı Bir İzin Yazısı Devamını Oku »

Kitap Aşığı Bir Şahsiyet: Fahri Bilge

Yıllar evvel (2002) Kadıköy’de  bir sahaf ziyaretinde edindiğim matbu Neccarzade Şeyh Rıza Ef. Divanı’nın (Tuhfet’ül İrşad adı ile basılmıştır), cildinin iç kapağında büyükçe bir ex-libriz vardı; “Şikago Üniversitesi” diye, hemen üstünde de bir imza kaşesinde “Fahri Bilge” ismi basılı idi. Ilk başta dikkatimi çekmemiş olsa da eseri aldığımın ertesinde bu eserin eski banka müdürlerinden meşhur …

Kitap Aşığı Bir Şahsiyet: Fahri Bilge Devamını Oku »

Mao Zedung El Yazısı

Beni ilgilendirmez efendim ben zaten Cuma akşamından gönderiyorum yazıyı / defalarca belirttik, düzenli ve her hafta aynı günde göndermenin avantajlı olacağını, alışkanlık sağlayacağını / niye düzenli olunca alışkanlık sağlasın ki, muhteva güzel olunca alışkanlık hasıl olur / hasıl olmak ne demek / yani galiba oluşmak filan / ben bir yazıya başlamıştım ama öbür haftaya ancak …

Mao Zedung El Yazısı Devamını Oku »

Çevirmenler

Şu ca(a)nım yaz ayları geldi-geçiyor, bu vesileyle biz de, ailecek kendimizi bir Yunan adasına mı atsak diyerek Mayıs sonunda Şamgen vizesine -pardon, o bambaşka birşeydi- Şengen vizesine başvurduk. Vizelerimizin hazır olduğu bildirildiğinde, Harbiye’nin yolunu tuttum -zira malumunuz, bu merkezi semtimiz tüm yurttaşlarımızın vize işlerinin başkentidir. Çalışan görevli ölçü almaya çalışan bir terzi titizliğiyle bize vereceklerini …

Çevirmenler Devamını Oku »

Shopping Cart
Scroll to Top