Okuyacağın olay tamamen gerçektir. Anlatacaklarımda isim olmayacak, yoksa bir gün bu satırları okuma ihtimali olan değerli bir arkadaşıma akıl hastası zannı vurulabilir. Hem belki de onu tanıyanlar çıkacaktır.
Bahse konu arkadaşım 2010 yılında İstanbul’un uzakça bir banliyösüne taşındı. Yılı net hatırlıyorum çünkü o sene Güney Afrika’daki Dünya Kupası finalini İspanya kazanmıştı. A.K evine yerleştikten bir süre sonra uykusunda koyun sesleri duymaya başladı. Ses dersen meleme değildi sadece, homurduyorlardı, vücutları birbirine sürtüyordu, oldukları yerden uğultular çıkıyordu.
İlk zamanlar civardaki boş arazilerden geldiğini düşündüğü bu sesler, etrafta zaten az sayıda kalan bir iki bahçenin ve tarlanın üzerinde yirmi küsur katlı apartmanlar yükseldiğinde de devam etmişti. Koyunlar yalnız gece geliyordu. Uyuyamıyordu. Bir keresinde, sesleri duyduğunda hemen arabaya atlamış, etrafta küçükbaş hayvan olabilecek yerleri dolaşmış, sokak köpekleri haricinde hiçbir hayvana rastlamamıştı. A.’ya olayı büyüttüğünü söylüyordum, sonuçta meliyorlardı, kimseye bir zararları yoktu ki.
Bir gün kendisine açılan bir davadan dolayı gönderilen bir ihtarnameyi almak için gittiği muhtarla konuşurken konuyu ona açmıştı. Muhtar, A.’nın oturduğu sitenin yerinde eskiden (aslında çok da eskiden değil) bir kurban kesim alanı olduğundan bahsetmiş, sırıtarak ve göz kırparak sormuştu: “Sakın onlar olmasın?” Arkadaşım zamanla emin oldu, sesler kesinlikle bu dünyadan gelmiyordu, neticede ortada görünen koyun moyun yoktu. Evine hocalar çağırttı, dualar okuttu, ama her seferinde, artık bu iş tamamdır denilen saatler de geçildikten sonra, çok da uzak olmayan bir yerlerden tek tek cılız ama hep birlikte gür ve deli edici bir ses duyuyordu gecenin içinden: Meeee, meeee…
Sevgili dostum birkaç ay sonra oradan taşındı. “Korku değil sebep” diyordu, bölge zaten eski havasını yitirmiş, koca koca gökdelenler etrafı sarmıştı, üstelik trafik artık çekilmiyordu. Hem yarın bir gün kızı okula başlayacaktı, gitmesini istedikleri okul şehrin bir başka muhitindeydi.
A., bugün hâlâ yine ona gece inen, kan ter içinde uyanmasına sebep olan kabuslar dışında koyunları duymuyor. Bu karabasanları Kurban Bayramları’na sadece birkaç hafta kala, kamyonetler arkasında kesilmek üzere şehre getirilen koyunların dönemi gelip çattığında gördüğünü söylüyor.
Meliyorlarmış.
Geçmiş Kurban Bayramınızı kutlarım.