İmzalı eserler toplamak koleksiyon kültürü içinde her zaman önem taşır. Kitap ve efemera müzayedelerinin en güzide parçaları kıymetli imzalar içeren kitap ve belgelerdir şüphesiz. Yazma literatürü penceresinden baktığımızda da özellikle müellif nüshası imzalı parçaların kıymeti her zaman önemini muhafaza eder. Koleksiyon oluşturmanın en keyifli yanı, ilgili nesnenin parasal değerinin yüksek olması ve fakat aynı ölçüde edinme maliyetinin de en az maliyet ile sağlanmasıdır. Tabi burada hepimiz “keşke bütün koleksiyonlarımızı böyle oluşturabilsek” diye iç geçiririz. Müzayede piyasalarını ve genel ortamı takip eden dostlarımız yurt içi ve yurt dışı piyasalarına aşina olduklarından bir kıyaslamaya gidildiğinde değer baremlerinin oldukça farklı kaldığı anlaşılır. Mesela çok önemli bir şairimizin, yazarımızın imzalı bir mektubunu bir müzayededen bütçemiz çerçevesinde bir çekilde edinip, koleksiyoner ruhumuzu dingin bir hale getirebiliriz. Fakat misak-ı milli hudutlarından dışarı çıktığımızda olayın seyri değişir. Mühim bir imzalı mektubu müzayededen almak yerine sadece gidip bakıp seyretmek; yeterli olabilir! Bütün bunları yazmama sebep olan, dünyada modern şiir yapısının kurucu babalarından sayılan büyük şair Arthur Rimbaud oldu. Geçen hafta Ekber bey azizimiz, şairin efsane tabancasından bahsedince; bendeniz de mektubunu tarihin kaydına alayım istedim.
Efendim, geçen yıl Fransa’da Sotheby’s müzayede evinde bir edebiyat eserleri kütüphanesi ve arşivi satışa çıkmıştı. Baudelaire’den Zola’ya, Rimbaud’dan Valery’e pek çok nadide parça yer almıştı. Fransa’da R. ve B.L baş harfleriyle kendilerini açık etmeyen bir ailenin 1840-1898 dönemlerini içeren edebiyat yazma ve basmaları arşivini Sotheby’s Paris şubesi 9 Ekim 2018’de çok detaylı hazırlanmış bir katalog eşliğinde müzayedeye çıkarmıştı. Bu kataloğu edinmiş idim. Ancak tetkik ettiğimde, çıkış fiyatlarının makul oranlarda olmasına karşılık müzayedede asla bu fiyatlarda kalmayacaklarını tahmin ettim. Evet tahminimde yanılmamıştım. Katalog’da yer alan bir mektup öyle bir fiyata satıldı ki nazar değmesin denecek cinsten oldu. Şairimiz Rimbaud’nun kız kardeşine 1891 yılında yolladığı mektup tam tamına 405.000 Euro’ya alıcı bulmuştu. 80 – 120 arası biçilen değerin tam dört katı bir çıtaya yükselmişti fiyat.
Elbette koleksiyon oluşturmanın önemini gösteren görkemdi bu. Yani bir bakıma pazar içinde zamanın ruhuna kanat takıldığında; koleksiyon ürünü parçaların kıymetlerinin nerelere ulaşabileceğini gösteren bir örnek diyebiliriz. Burada trajik olan ise şairimiz Rimbaud’nun hayatı boyunca çile çekip sefalet içinde terk-i dünya etmesi.
Yazımızı bu defa O’nun, modern şiirin ilk basamakları sayılan bir şiiri ile bitirelim:
ÖZLEM
Mavi yaz akşamlarında, özgür, gezeceğim,
Ayaklarımın altında nemli, serin kırlar;
Başakları devşirip otları ezeceğim,
Yıkayıp arıtacak çıplak başımı rüzgar.
Rimbaud'nun mektubunu Sotheby's katalogunda incelemek için tıklayınız