Beşiktaş’tan vapura yetişeceğiz. Beş dakika var. İskele’nin içindeki kitapçıya uğramanın ne alemi vardır. Sakallı Lütfü Kadıköy’de bekliyor, fırça tehlikesi ciddi seviyede. Ama kitap çeker dost çeker. Sevgili kardeşim Hayrettin Yıldırım – ki ifflah olmayacak bir kitapperestdir- alıyor içeriye ve elime bir kitap tutuşturuyor. Vapuru da yakalıyoruz.
Bir sayfa açıyorum: “Ve ilk defa ağzıma, Kasımpaşa Mevlevihanesinin şeyhi Hazreti Divane Abdi Dede mübarek ağzından nanpare çıkarıp koyarak: -Fıkara lokması ile perveriş bulsun!.. demişler. Ve Yenikapı Mevlevihanesi şeyhi Hazreti Doğani Dede bu hakiri kucağına alıp havaya atarak: – Bu oğlan bu cihanda bizim uçurtmamız olsun!…. buyurmuşlar!”
Başka bir sayfa açıyorum: “- Kim imiş o cihana meydan okuyan kafir Patrona?!… diye bağırdı. Patrona Halil hemen elini hançerine atarak: -Ne yabana konuşur şu herif!.. diye yerinden fırlarken Pehlivan Ağa bir kılıç darbesiyle sağ kolunu çaldı düşürdü, sonra da başına başına vurarak sergerdeyi cansız yere serdi.”
Kitabın kapağı aşağıda, ama büyüklerim hemen tahmin etmişlerdir. Reşat Ekrem Koçu ile ilgili. Haydarpaşa dalgakıranlarını geçip yanaşma için manevra başlamıştı. Bir çay bile söyleyemedim. @hayrettinyildirim.edepyahu kardeşim benim.
Şimdi, yukarıdaki resmin alakasını da anlatalım. Sakura yani Japon kiraz ağacı. yok merka etmeyin yurt dışındaki sitelerden araklama filan görsel değil, e bizde gitmedik, Osaka’ya. Anlatalım: Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi var Ataşehir civarındaki beton yığınlarının içinde serpiştirilmiş olarak. Peki, sakura ne alaka? Japonlar Ertuğrul fırkateyni vakasının 115. yıldönümünde, şehit olan Türk askerleri anısına 527 sakura ağacı dikmişler. Ve her yıl sakura çiçekleri açtığında ‘bahara merhaba şenlikleri’ yapılıyor.,
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesinde Ertuğrul adasını incelemek için tıklayınız