Eskiden beri merak ettiğim bir ayrıntı vardır. Kitap tutkunu olan şahsiyetlerin meslek gruplarına göre dağılımını yapsak acaba nasıl bir tablo çıkar ortaya. Kitap toplamak ve bu toplamayı ileri boyutta bir genişliğe taşımaya karar veren için maddi unsur temel engellerdendir şüphesiz. Hani derler ya, kitaplar derya denizdir, ucu bucağı bulunmaz. Paranız olsa da para dayanmaz. Bunu sık sık rahmetli Necmettin Hilav’dan duyardım. Meslek grupları analizine geçecek değilim fakat, mimarlık, tıp, musiki gibi sahalarda ilerleyenlerin evlerinde daima iyi birer kütüphaneleri her zaman olmuştur. İnsanın bilgi ile kurduğu/kuracağı ilişkinin düzeyi yükseldikçe kitapların kitaplıktan öteye, bir ev kütüphanesine doğru ilerlemesi de kaçınılmaz oluyor.
Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz büyük musiki üstadı Cüneyt Koşal’ın orta mektep diplomasını bir sahafta bulduğumda koleksiyonum için hemen aldım. Üstadın klasik musikimize olan katkılarının yanı sıra dini musiki sahasında yetkinliği hepimizin malumu. Fakat onun bir başka yönü de kitap tutkunu olmasıydı.
Bu tutku, ne gördü ise alıp biriktirme tarzı değil, ilgi alanı içinde ilerleyen bir ihtisas arşivi ve kitaplığı oluşturma şeklinde idi.
87 yıllık bereketli ömründe nerede ise 65 yıla yakın klasik musikimiz için çalışmalar yapan, kitaplar, notalar, yazmalar toplayan Cüneyt Koşal vefatından 8 sene evvel, 2010 yılında bu eşsiz koleksiyonunu güzide kütüphanelerimizden İSAM KÜTÜPHANESİ’ne bağışladı. Türkiye’deki en zengin nota arşivi olma özeliğini taşıyan Cüneyt Koşal Koleksiyonu’nda 150 bin nüsha nota, 105 adet el yazması ve matbu nota kitabı, musiki temalı 425 adet referans kitap bulunuyor. Bu arşivde bulunan 50 el yazma defterde 2421 tane musiki eseri olduğunu belirtir isek, arşivin önemi daha da anlaşılır.
Peki kimdi Cüneyt Koşal? Yeniden hatırlayalım: Efendim, merhum üstad,1931 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde doğdu. Meşhur bestekâr Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin bir zamanlar yaşadığı mahallede doğup büyüdü. Babası Mehmet Vedat Kosal hukukçu bir noterdi. Müziğe ilgisi ise annesi Sâcide Kosal’dan geliyor. Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi’nden mezun olan Cüneyt Kosal, 1949’da tıp eğitimi almak maksadıyla İstanbul’a döner fakat Tıbbiye’yi üçüncü sınıfta yarıda bırakır, çünkü Emin Ongan ile tanışmış ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’nin çalışmalarına katılmaya başlamıştır. Lise son sınıfta pekiştirdiği kanun eğitimi sonrası Kanun taksimlerini 1952’den itibaren radyoda da icra etmeye başlar. Yıllar boyunca Münir Nurettin Selçuk, Perihan Altındağ Sözeri, Sabite Tur Gülerman, Bekir Sıtkı Sezgin, İnci Çayırlı, Niyazi Sayın, Ahmet Özhan, Ahmet Hatipoğlu, Cinuçen Tanrıkorur, Nezih Uzel, Ulvi Erguner, Aka Gündüz Kutbay gibi sanatçılarla çalışır. İsim babası da olduğu “Klasik Türk Sazları Beşlisi” adını verdiği “Cüneyd Koşal (Kanun), Doğan Ergin (ney), Nihat Doğu (Kemençe), Abdi Çoşkun (Tanbur) ve Vahit Anadol (Ritm)” bir grup oluşturup, pek çok kayıt yapıp icra sergiledi. Adını büyük bir Kanun üstadı olarak kaynaklara kazındı diyebiliriz. 21 Aralık 2018’de İstanbul’da terk-i dünya eden bu büyük ustadın ansiklopedik hayat hikayesi işte böyle..
Hayatı boyunca topladığı ve bir arşiv-kütüphane haline getirdiği birikimi merak duyanların ve araştırmacıların hizmetinde yaşıyor. Bu da esasen bizlere koleksiyon kültürünün bir konu etrafında şekillendiğinde nasıl daha verimli bir birikime dönüştüğünü ispat ediyor efendim.
- Görsel: Çalışma odasında Cüneyt Koşal
- Görsel: Üstadın orta mektep diploması
Üstad’ın bir kanun icrası: Üstadın bir bir kanun taksimini dinlemenizi öneriyoruz.