Entel Bülten’in sıkı takipçileri Lapus Lazuli taşından üretilen özel mavi tonunu hatırlar. Bugün Lapus Lazuli de dahil mavinin tonlarını, nasıl üretildiklerini ve kullanıldıklarını anlatacağız. Öncelikle bize çok ilginç gelen bir bilgiyle başlayalım. Homeros’un İlyada’sını okuyanlar ya da metnin çeviri süreciyle ilgilenenler, ‘şarap rengi deniz’ şeklindeki kullanımı hatırlayacaklardır. Birçok çevirmenin nasıl çevireceklerini kara kara düşündükleri yüzlerce Antik Yunanca sözcükten sadece biri olan ‘oinops pontos’ masmavi Ege Denizi’ni düşününce oldukça ilginç gelen bir kullanım. Bazı bilim adamları ilk insanların renk körü olduğunu ve yalnızca siyah, beyaz, kırmızı, sarı ve yeşil renklerini fark edebildiklerini iddia ediyorlar. Belki de şarap rengi deniz kullanımının ardındaki neden bu olabilir. (Tabii Homer’in tanımlamasının nedenini yalnız buna sınırlamak mümkün değil, aşağıdaki linkten detaylı bilgi alabilirsiniz.)
Homer'in 'Şarap Rengi' tanımını neden kullandığına dair ileri sürülen nedenleri okumak için tıklayınız.
Peki nesneleri boyamak ya da süslemek için mavi boyayı ilk üretenlerin kim olduğunu biliyor musunuz? Tabii ki Antik Mısırlılar! (Belki de piramitleri inşa etmeye gelen uzaylılar(!), boyayı da getirmişlerdir.) Sonra tam 6000 yıl boyunca, günümüze kadar, mavi rengin yeni pigmentleri bulunmaya ve üretilmeye başlanmış.
Mısırlılar maviyi kalker taşından üretmişler. Tabii Lapus Lazuli’nin parlak rengi onların da aklını çelmiş olacak ki, şanslarını denemişler ancak başarılı olamamışlar-deneylerin sonucunda gri elde ettikleri söyleniyor. Lapus Lazuli’nin renge dönüştürülmesi 6. Yüzyılı bulmuş. Koyu deniz rengi anlamına gelen ‘ultramarine’ adı verilen renk 14. Yüzyılda Avrupa’ya getirilmiş. Ancak o dönemde altın kadar pahalı olan rengi yalnızca iyi sanatçılar, çoğunlukla da manastırdaki keşişler el yazmalarını süslemek için kullanmışlar. Neyse ki 1826’da Fransız bir kimyacı sentetik ultramarine mavisi üretmiş de sanatçılar evi arabayı satıp mavi boya alma derdinden kurtulmuş.
*Evi arabayı satmak derken şaka yapmıyorduk. Johannes Vermer’in ailesini bu boyayı alabilmek için borca sürüklediğini biliyor muydunuz?*
Sentetik ultramarin üretilmeden önce 1802 yılında yine Fransız bir kimyager kobalt mavisini üretmenin yolunu buldu. Orijinal olarak 8. Yüzyılda bulunan ve Çin seramiklerinde bol bol kullanılan bu mavi, Fransa’da mutlulukla karşılanmış ve ultramarine alamayan Van Gogh, Renoir gibi sanatçılar kobalt mavisini kullanmaya başlamış.
Kobalt mavisi Parrish mavisi olarak da bilinir. Sebebini ressamın yukarıdaki Dinky Bird adlı tablosuna bakarak anlayabilirsiniz.
Tabii mavi sadece sanat için kullanılmamış. 16. Yüzyılda ‘Indigo’ denilen bir mavi, Indigofera tinctoria denilen bir bitkiden üretilerek tekstilde kullanılmaya başlanmış ve Avrupa’nın tekstil ticaretini baya canlandırmış. Böyle indigo dediğimize bakmayın, bu bildiğiniz çivit ağacından üretilen bizim çivit mavisi dediğimiz, her gün gördüğümüz kot rengi aslında.
Laciverte çok yakın bir renk olan Prusya Mavisi, Johann Jacob Diesbach adında bir boya üreticisi tarafından şans eseri keşfedilmiş. Aslında kırmızı üretmeye çalışırken malzemelerinden bir tanesi hayvan kanıyla buluşmuş ve bu canlı maviyi üretmiş. Picasso mavi döneminde bol bol bu rengi kullanmış. Aşağıdaki ünlü tabloda Prusya mavisinin harika kullanımını görebilirsiniz.
The Great Wave off Kanagawa” -Katsushika Hokusai
Tabii tüm bu renkler üretilirken, ultramarine mavisi hiçbir zaman cazibesini kaybetmemiş. Yves Klein, gökyüzünün rengini ararken ultramarine mavisinin mat versiyonunu keşfetmiş. Pigmente kendi adını vermiş ve iki yüzün üzerinde eserini bu renge boyamış-34 yaşında öldüğünü hatırlatalım ki ne büyük coşkuyla bu rengi kullandığını anlayabilelim.
L’accord bleu (RE 10)- Yves Klein
Maviye dair son bilgi: Mavinin bilinen en son tonu 2009 yılında keşfedilmiş, 2016 yılında kullanılmaya başlanmış ve ne yazık ki büyük ihtimalle kimyayla alakası olmayanlar kelimeye uzun uzun bakıp düşünsünler diye YInMn (Yttrium, indium, manganese) adı verilmiş.
Mavinin serüvenini daha detaylı okumak ve kaynağa ulaşmak için tıklayınız.