Bu Çiftlik Bank hikayesini ne zamandır takip ediyoruz, ve aklımıza ağzımıza geleni söylüyoruz. Bizim milletin ne kadar keriz (afedersiniz ama yani) az gelişmiş, küçükbaş ve saire sıfatlara layık olduğunu filan. Tamam ama bir dakika; bu tip işler çok eski ve Batı kaynaklı imiş. Bizde bilinen adı Saadet Zinciri malum; yurt dışında ise 1919’da Amerika’daki bir postane görevlisinin ilk defa posta pullarıyla yaptığı dolandırıcılıkta dolayı Ponzi Düzeni adıyla yerleşmiş. Adamın adı, Charles Ponzi ve düşük risk, çok yüksek gelir vaadiyle epey bir malı götürmüş. Şimdi diyeceksiniz ki, kitabiyat, koleksiyon gibi mevzulardan bahsedersiniz, çok biliyormuş gibi, ne alakası var?
Gérard Lhéritier adlı bir zat Aristophil diye bir şirket kuruyor 1991 yılında ve 550,000 dolara aldığı Einstein mektuplarını 400 hisseye bölerek beş yılda % 40 gelir garantisi ile yatırımcılara satıyor. Devamla 17,000 yatırımcıdan 700 milyon Avro topluyor. Müteakiben 20,000 nadir yazma kitap ve belge ile Paris’te ‘Yazmalar ve Mektuplar’ müzesini açıyor ve en değerli parçalarını sergiliyor ki, aralarında Marquis de Sade’ın Bastille de hapisteyken yazdığı 100 metre uzunluğunda ‘Sodom’un 300 Günü’ ve ‘Ölü Deniz Yazmaları’ var. Brüksel de bir müze daha ve Avusturya, İsviçre, Belçika ve Hong Kong’da şubeler açıyor. Uzatmayalım, 2015 yılında olay patlıyor; Fransa Hükümeti tüm müzeye ve yazmalara el koyuyor. Küçük bir fark var, adamcağız Uruguay’a kaçmayı unutuyor! Bir diğer nokta da; para toplayacak epey bir şeyler var. Müze binası 30 milyon Avro ediyor, e yazmalardan filan da zararın bir kısmı çıkabilir.
Yazmalar ve Mektuplar Mutluluk Zinciri hikayesinin tümünü okumak için tıklayınız