Tamam politikaya karışmayız. Devletin işlerine hiç karışmayız. Hele ortalık bu kadar karıştığında hiç karışmayız. Karışmadık da. Olan oldu, seçilen seçildi; bir daha.
Biz daha kavgasız harala güreleden uzak günler olsun yeter bize diyoruz. Gömülelim kitaplarımıza keyfimize diyoruz, biraz da essin Allah rızası için. Tek göreceğimiz silah yukarıdaki gibi olsun diyoruz. Ne F – 35 ne S – 400 diyoruz. Niye böyle diyoruz, çünkü bir çok kişi geçen hafta bu konuda yazdığımız Bülteni kaçırmış gibi. Her hafta aynı şikayette bulunmaya başladık, bakalım siz mi bizden önce sıkılacaksınız yoksa biz mi yazmaktan?
Yukarıda yine bir silah fotoğrafı. Bu da Van Gogh’un kendini öldürdüğü silah. Bu biraz ucuza gitmiş. Bir Audi A 8 fiyatına 160 bin küsür Avro’ya. 1960’lı yıllarda son günlerini geçirdiği köyde bir çiftçi buluyor. Şimdiki tartışma konusu intihar mı etti yoksa yakını olan biri mi vurdu.
Bu hafta Saatleri Ayarlama Enstitüsünün yazısını tekrarladık. Geçen hafta yanlış görsel kullanmışız, biliyorsunuz görseller çok önemlidir Enstitü’de. Herkesten özür dileriz.
Şimdi güzel görseller ile ilgili kaynaklar ve bilgiler Enstitüde, Seyfettin bey de her türlü nadir kitap ile ilgili yazıları yazıyor. Yani bize bir şey kalmadı pek. yeni konulara girmek lazım, bu silah ile ilgili gevezelikler ne kadar daha götürür ki. Derken geçen sabah saat 9 filan Emirgan sahilinde bir ses ‘Abi buyur kahvaltıya, çayımız demli’ dedi. Bir döndüm baktım Hakan denizden çıkmış kahvaltı ediyor. hangi kıyafet ile kahvaltı ettiğini aşağıdaki videoda görebilirsiniz. Şimdi tahsiline mesleğine filan fazla girmeyelim, ama Hakan Kabasakal’ı Marmara’nın Feryadı bölümünde sunuyoruz.
Daha evvelki silah hikayesini okumak için lütfen tıklayınız